banner94

                                                      NEDEN BU HALDEYİZ  İŞTE CEVABI

 

 

                Kişi başına düşen yılkı geliri  ve kalkınmışlık göstergeleriyle kalkınmakta olan ülkeler arasında 30 yıldır yer alan, bir türlü kalkınmış ülke olamayan,bilimsel ve akademik verileri  Afrika ülkelerinin biraz üstünde yer bulan,ülkemdir Türkiye. Halkının hep duyumlara, rivayetlere dayalı konuştuğu, gününün büyük bölümünü televizyon karşısında geçirdiği, sivil toplum örgütlerinin etkisinin hiç görülmediği bir ülkemdir, Türkiye. Herkesin sürekli  ne olacak halimiz dediği ,hep başkalarının bir şeyler yapması gerektiğini söylediği, müthiş akıl vermelerin sürekli tekrarlandığı ülkemdir,Türkiye. Neden bu haldeyiz ,niye böyle olduk diyorsanız,cevabım,okumadığımız içindir.

                Kitap okumakla ilgili birkaç özlü söz ile ne demek istediğimi anlatmaya çalışacağım. Amerikalı eğitimci Horace Mann diyor ki ’Mümkün olsaydı her karış toprağa, buğday eker gibi kitap dikerdim’. Shakespaere; ‘Kitaplarım bana yetecek kadar büyük bir krallıktır’ Bir de Konfüçyüs den örnek verelim;’Allahım bana kitap dolu bir evle, çiçek dolu bir bahçe ver’.Neden bu insanların yüzyıllara damga vurduğunun altında yatan gerçeği gördük sanırım. ‘Kitaplıklar demokrasinin kaleleridir’ diyen fin atasözü ile noktayı koyalım.

               Kitap okumayla ilgili verilere bakacak  olursak; Türkiye’mizde kitabın ihtiyaç maddeleri sıralamasında 235’ci sırada olduğunu  görürüz.

               Bizde düzenli kitap okuma oranı 10.000 de 1 iken bu oran İngiltere, Fransa’da % 21, Japonya’da %14, ABD’de %12 olduğu acı gerçeği ile karşılaşırız.

               Kitap okumaya ayırdığımız zamanın yılda 6 saat olduğunu,

               Okuma alışkanlığına sahip kişilerin sayısının 75.000.000 kişilik ülke nüfusunun da sadece 70.000 kişi olduğu ,

               Ortalama kitap tirajının 8.000.000 luk Azebeycan’da 100.000 iken , bizde 4.000 olduğu,

               Bir Japon’un yılda 25 kitap okurken bizim on yılda bir kitap okuduğumuzu,

               Kitap için bir Norveçlinin 137, Bir Almanın 122, bir Güney Korelinin 40 dolar ayırırken bizim 0.45 dolar ayırdığımızı,

               Birleşmiş Milletler insani gelişim raporunda kitap okuma sıralamasında 86’ncı sırada olduğumuzu,

                Öğretmenlerimizin bile % 8’nin kitap okumadığını söylemesini,

                Yılda ABD’de 72.000, Rusya’da 58.000, Japonya’da 42.000 kitap basılırken, bizde bu rakamın 7.000 olduğunu,

                En çok basılan yerli beş kitabın, Keloğlan Masalları,  Nasrettin Hoca Fıkraları, Türk Masalları, Dede Korkut Hikâyeleri,  Ömer Seyfettin'in Hikâyeleri. 

                 En çok basılan yabancı kitapların ise, La Fontaine Masalları , Ezop Masalları, Andersen Masalları, Çocuk Kalbi olduğunu görür ve bunun da ayrı bir handikap oluşturduğunun farkına varırız.
                 Eğitim durumumuza resmi bilgilerle sadece yüzeysel olarak baktığımızda,TÜİK verilerine göre, Türkiye genelinde 25 ve daha yukarı yaştaki nüfusta örgün veya yaygın eğitim faaliyetine katıldığını beyan edenlerin oranın % 12,5’olduğunu,. Bu oranın aynı yaş grubunda, sadece yaygın eğitime katılanlar için Türkiye genelinde % 11,4, kentsel yerlerde % 12,3, kırsal yerlerde % 9,4’olarak gerçekleştiğini görür ve üzülürüz.

                 Belki durumumuz Halk Kütüphanelerinde iyidir  umuduyla,karşılaştırdığımız da;

                 10.Milyon nüfuslu Belçika’da 1.490 kütüphane bulunduğu ve içinde 30.531.000 adet kitabın yer aldığını ve kayıtlı okuyucu sayısının ise 2.310.000 kişi olduğu,

                 16 Milyon kişilik Hollanda’da  1.130 kütüphanede 41.489.000 kitap ve 4.346.000 kayıtlı okuyucu,

                 60.Milyonluk İtalya’da 2.155 kütüphanede 41.474.000 kitap ve 6.757.000 kayıtlı okuyucu,

                 82 Milyonluk Almanya’da 14.372 halk Kütüphanesinde 149.205.000 kitap ve 9.935.000 kayıtlı okuyucu var iken,

                  75 Milyonluk Türkiyemizde  1.310 kütüphanenin var olduğunu ve içinde 11.296.391 kitabın yer aldığını ve kayıtlı okuyucu sayımızın ise 970.376 kişi olduğunu görüyoruz. tabloları sıralayıp içimizi temelli karartmak istemiyorum.

                    Kutlu hemşehrilerim, İlk emri oku olan, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu, diyen  bir yüce dine mensup olan bizlerin, Alemlerin rahmeti  Peygamberimiz Hz.Muhammet’in (s.a.v.) ‘okumak kadın ve erkek her Müslüman’a  farzdır’ buyruğuna tam olarak uymalı, savaş esirlerini Müslümanlara okuyup yazmayı öğretme karşılığında af edecek kadar önem verdiğimizi hatırlamalı, bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum diyen Hz.Ali’nin yolunun yolcusu olmalıyız.

                      Çare okumaktır.

                                                                                                                       Selim ŞENOL


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
mecit özkan 2015-02-05 13:37:41

beğeni ile okumaya devam editorum

Avatar
NECDET VASFİ ÖZMEN 2015-08-09 11:00:56

artik 2000 yilarda kitap tiyatro şi̇i̇r konuşulmuyor ti̇yatroya giden insanlarin sayisi yok denecek kadar azalmiştir çamlidere de 1960 yillarda sineme vardi şi̇mdi araki bulasin gelecek kimin acaba merak ediyorum

banner83

banner26