banner94

RAMAZAN’I ŞERİF GELİYOR, AHMET KÖKEN YAZDI

Yüce Allah’ın (C.C.) rahmet, mağfiret ve bereket yüklü hediyeleriyle kutlu bir misafiri geliyor.

RAMAZAN’I ŞERİF GELİYOR, AHMET KÖKEN YAZDI

Yüce Allah’ın (C.C.) rahmet, mağfiret ve bereket yüklü hediyeleriyle kutlu bir misafiri geliyor.

uğur demirbaş
uğur demirbaş
14 Haziran 2015 Pazar 11:32
1203 Okunma
 RAMAZAN’I ŞERİF GELİYOR, AHMET KÖKEN YAZDI

Yüce Allah’ın (C.C.) rahmet, mağfiret ve bereket yüklü hediyeleriyle kutlu bir misafiri geliyor. Artık çok yakın, gölgesi üzerimizde, takvimlerimizde görünmek üzere... Takvimlerimize gelecek olan muhteşem misafir, kalplerimize de gelecek mi? İçimize de İlahi nurlarıyla doğacak mı? Yoksa dışımızda kalıp, bize teğet mi geçecek? Hazır mıyız, içimizle, dışımızla ona?Manevi frekanslarımız ona ayarlandı mı? Gönlümüzün kapsama alanına girecek mi? Yoksa bütün ihtişamıyla dünyamızı aydınlatan İlahi misafir, bizde konacak, kalacak bir yer bulamayacak mı?

 

Hala fırsat var. Karşılamak için hazırlanalım. Zaten, Recep ve Şaban bu hazırlığı yapalım diye gelmedi mi?

 

Sadece, ev temizliği değil... Yalnız kiler takviyesi değil... Ramazan paketi siparişiyle fakirleri sevindirmek değil... Bir yıl boyunca fakirleşmiş ruhumuza bir ziyafet olmak için şerefli misafirimiz Ramazan geliyor!

 

Ramazan bütün Müslüman evlerini bir anda ziyaret eder. Mukabele halkalarında ümmete Mushaf-ı Şerif okur. Din nazarında mükellef kabul edilenlere sahurdan iftara kadar süren oruç ödevini verir.

 

Minarelerde kandiller yanar, birinden diğerine, “Merhaba Ey Şehr-i Ramazan!” mahyası asılır. İftar vakti top atılarak ilan edilir. Ay boyu camilerde, kıraathanelerde sohbetler Ramazan üzerine yapılır. Kur’an-ı Kerim’den öğütler dinlenir, oruçtan hikmetler devşirilir.

 

Kur’an-ı Kerim’in “Sayılı günler” ifadesiyle, kaybolan yıldız gibi bir anda dünyamızdan çekileceğini işaret ettiği Ramazan, nasipliler için sadece bir imtihan değil aynı zamanda ermek, olmak, yücelmek ayı…

 

Hz. Ebu Bekir’i, Ömer’i, Osman’ı erdiren, olduran Ramazan mektebi, bizi de kaydeder. Hz. Musa’nın, İsa’nın da okuduğu bir mektepte Hz. Muhammed’e öğrenci olmak şerefidir oruç… Kur’an-ı Kerim okurken dilini hareket ettirenler, ayetlerin mana ve mefhumuyla kalplerini de harekete geçirebilirse, sadece okunan bir kitap haline getirilen Kur’an-ı Kerim yaşanan bir düstur olarak hayata taşınacak ve Ramazan iman, ilim ve ihlas mecralarında akan bir Müslüman olarak bizi de mezun edecek.

 

İnsanlığın kurtuluşu davasında en büyük hamleyi yapmak üzere Allah resulü zuhur etti. Manastıra çekilerek hilafet mesuliyetinden kaçana da, mideye mahkûm olduğundan kulluğu unutana da Allah’a kulluğu hatırlattı. İnsana Oruç’u hatırlattı.

 

Allah Resulü insana farz olan orucu, Şi’bi Ebi Talip’te ambargo altında ekmek ve su bulamayan, aç kalan, işkence gören, acı çeken Müslümanların Mekke’sinde değil, refah ve saadet içerisinde yaşanan, hurma bahçelerinde berekete nail olan Müslümanların Medine’sinde tebliğ etti.

 

Kur’an-ı Kerim, diğer bütün ibadetlerde olduğu gibi oruçta da iman edenleri muhatap aldı: “Ya Eyyü hellezine amenü/Ey İman edenler” diyerek (Bakara:183) imana, hitap etti. Bu hitap edişle Oruç’u ancak Allah’ı yegâne rab olarak kabul edenler tutabilir, dedi. Mekke de acının, açlığın mahşerinde ah edip inlemeyen, kahretmeyen sahabe, orucu “işittik ve itaat ettik” diyerek karşıladı. Ramazanla etle tırnak olan sahabe, Fetih yolunda açlıktan yıkılmasına, yüzlerinin rengi değişmesine rağmen yine de oruçlarını bozmaya yanaşmadı.

 

Ramazan’da sahurdan iftara kadar kendisine ait suyu içmeyen, yemek yemeyen, helaliyle birlikte olmayan her Müslüman, ona ve her şeye malik olan bir Rabbinin olduğunu, Onun müsaadesi olmadan hiçbir tasarrufa malik olamayacağını yakın derecesinde idrak eder. Senin olan su bile gerçekte senin değildir.

 

 

 

Allah’ın müsaadesi olmadan onu içmen kefareti mucip bir cürümse, başkasının suyunu, yemeğini gasp etmek nasıl büyük bir suça irtikâp etmek olur, bir düşün?

 

Ramazan getirdikleri götürdükleri ve bildirdikleriyle büyük bir aydır. Bu ayda bir farzı eda eden, sair aylarda yetmiş farz eda etmiş gibi bir sevaba nail olur. Allah Resulü (s.a.s.) Ramazan ayı girince bütün esirleri serbest bırakır, hiçbir dilenciyi geri çevirmezdi. Kim Ramazan’da hayırlı işlerde muvaffakiyete mazhar olursa bu mazhariyeti yılın tamamında refiki olur.

 

Ramazan mektebinde az yemeyi, az konuşmayı, az uyumayı öğrenenler, teravihi, mukabeleyi, sahuru, iftarı, sadakayı eda edenler, bir ay sonra Ramazan bizi de Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali (r.anhüm) olarak mezun edecektir.  

 

AHMET KÖKEN

 

DİN GÖREVLİSİ

 

Son Güncelleme: 14.06.2015 11:36
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner89

banner83

banner26