CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI ŞÖYLE:
Türkiye 15 Temmuz akşam saatlerinden itibaren tarihin en kritik anlarını yaşamıştır. FETÖ üyesi olduğu anlaşılan bu grup tanklarla silahlarla devlete ve milete karşı saldırıya geçmiştir. Şahsım ve hükümetin kararlı duruşu milletimizin darbecilere karşı cesurca dikilmesi sayesinde hamdolsun bu teşebbüs amacına ulaşamamıştır. Geleceğine sahip çıkan milletimiz kahramanlık destanı yazmıştır. Darbeciler karşısında tek vücut olmuştur.
Gözlerinin önünde onlarca kişi şehit olurken yaralı kardeşlerimiz de sabaha kadar direnişlerini sürdürmüşlerdir. Milletimiz 1960 darbesinde Menderes ve arkadaşlarına sahip çıkmamanın üzüntüsünü yıllarca yaşamıştır. 1980 darbesinde toplumumuzun acısı hala tazedir. 15 Temmuz tarihi bu kötü gidişe dur denilen bir dönüm noktası olmuştur. İlk defa bir darbe girişimi millet tarafından akamete uğratılmıştır.
3 AY SÜREYLE OHAL İLAN EDİLDİ
Şu siyasi parti bu siyasi parti üzerinden duracak değilim ama ben milletimle iftihar ediyorum. Demokrasi tarihine kahramanlık destanını biz yazmış bulunuyoruz. Darbe girişiminin haber alındığı andan itibaren. Başbakanımız, Bakanlarımız, Emniyet Teşkilatı, darbecilere karşı duran komutanlarımızla çok yakın çalışma içinde olduk. Derhal İstanbul’a giderek darbecilere karşı durduk. Ertesi gün akşam olmadan darbe girişimi bertaraf edildi.
MGK üyeleri olarak yaptığımız kapsamlı değerlendirme sonunda terör örgütünün bertaraf edilebilmesi için anayasamızın 120. Maddesi uyarında OHAL ilan edilmesini hükümete tavsiye etme kararı aldık. Bakanlar Kurulumuz da Türkiye’de 3 ay OHAL ilan edilmesi kararını aldı. Bu uygulama kesinlikle demokrasiye, hukuka, özgürlüklere karşı değildir. Tam tersine bu değerleri koruma, yükseltme, geliştirme adınadır. Olağanüstü Hal ilanının amacı ülkemizde demokrasiye, hukuk devletine, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerine yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmak için gereken adımları en etkin ve hızlı şekilde atabilmektir.
Darbe girişiminin bastırılmasının ardından başka birileri aynı cüreti yeniden göstermesin diye demokrasi nöbeti tutan vatandaşlarımızın her biri isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdıklarını bilmesi gerekir. TSK bünyesinde darbe girişimlerine karşı kararlı bir duruş sergileyen şehit olan yaralanan askerlerimizi milletimiz asla unutmayacak. Kendilerine yanlış emir vereni alnından öldürmek suretiyle daha soran kendisi de şehit olan askerimizi de Niğdeli kardeşimi hayırla yad ediyorum. Milletin yanında saf tutan medya kuruluşlarımıza ve STK’larımıza da teşekkürlerimi sunuyorum. Milletimiz devletine devletimiz de milletimize sahip çıkmıştır. Demokrasi konusunda hiçbir vatandaşımız ve kurumun endişesi olmasın. OHAL bu saldırılardan onları koruma amacı gütmektedir. OHAL ilanının sadece ve sadece ülkemizin karşı karşıya bulunduğu terör tehdide karşı gerekli önlemelerin alınmasına yönelik bir tedbir olduğunun altını çizmek istiyorum.
OHAL NEDİR?
Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilen bu kanunun amacı; Tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım, Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması, Durumlarında olağanüstü hal ilan edilmesi ve usulleriyle olağanüstü hallerde uygulanacak hükümleri belirlemektir. Vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile olağanüstü hallerin her türü için ayrı ayrı geçerli olmak üzere, temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya nasıl durdurulacağına, halin gerektirdiği tedbirlerin nasıl ve ne suretle alınacağına, kamu hizmeti görevlilerine ne gibi yetkiler verileceğine, görevlilerin durumlarında ne gibi değişiklikler yapılacağına ve olağanüstü yönetim usullerine ilişkin hükümleri kapsar.
OHAL NE KADAR SÜRE İLAN EDİLEBİLİR?
Yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Olağanüstü hal kararı Resmi Gazete'de yayımlanır ve hemen Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağrılır. Meclis, olağanüstü hal süresini değiştirebilir. Bakanlar Kurulunun istemi üzerine, her defasında dört ayı geçmemek üzere, süreyi uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir.
Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince ilanından sonra; süreyi uzatmaya, kapsamını değiştirmeye veya olağanüstü hali kaldırmaya ilişkin hususlarda da karar almadan önce Milli Güvenlik Kurulunun görüşünü alır.
Olağanüstü hal kararının hangi sebeplerle alındığı, bölgesi ve süresi, Türkiye radyo ve televizyonuyla ve Bakanlar Kurulunca gerekli görülen hallerde diğer araçlarla ilan edilir. Olağanüstü hal süresince, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda Anayasanın 91 inci maddesindeki kısıtlamalara ve usule bağlı olmaksızın, kanun hükmünde kararnamemeler çıkarabilir. Bu kararnameler Resmi Gazete'de yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur.
Olağanüstü hal ilanında; genel güvenlik, asayiş ve kamu düzenini korumak, şiddet olaylarının yaygınlaşmasını önlemek amacıyla 9 uncu maddede öngörülen tedbirlere ek olarak aşağıdaki tedbirler de alınabilir:
a) Sokağa çıkmayı sınırlamak veya yasaklamak,
b) Belli yerlerde veya belli saatlerde kişilerin dolaşmalarını ve toplanmalarını, araçların seyirlerini yasaklamak,
c) Kişilerin; üstünü, araçlarını, eşyalarını aratmak ve bulunacak suç eşyası ve delil niteliğinde olanlarına el koymak,
d) Olağanüstü hal ilan edilen bölge sakinleri ile bu bölgeye hariçten girecek kişiler için kimlik belirleyici belge taşıma mecburiyeti koymak,
e) Gazete, dergi, broşür, kitap, el ve duvar ilanı ve benzerlerinin basılmasını, çoğaltılmasını, yayımlanmasını ve dağıtılmasını, bunlardan olağanüstü hal bölgesi dışında basılmış veya çoğaltılmış olanların bölgeye sokulmasını ve
dağıtılmasını yasaklamak veya izne bağlamak; basılması ve neşri yasaklanan kitap, dergi, gazete, broşür, afiş ve benzeri matbuayı toplatmak,
f) Söz, yazı, resmi, film, plak, ses ve görüntü bantlarını ve sesle yapılan her türlü yayımı denetlemek, gerektiğinde kayıtlamak veya yasaklamak,
g) Hassasiyet taşıyan kamuya veya kişilere ait kuruluşlara ve bankalara, kendi iç güvenliklerini sağlamak için özel koruma tedbirleri aldırmak veya bunların artırılmasını istemek,
h) Her nevi sahne oyunlarını ve gösterilen filmleri denetlemek, gerektiğinde durdurmak veya yasaklamak, i) Ruhsatlı da olsa her nevi silah ve mermilerin taşınmasını veya naklini yasaklamak, j) Her türlü cephaneler, bombalar, tahrip maddeleri, patlayıcı maddeler, radyoaktif maddeler veya yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı eczalar veya diğer her türlü zehirler ve boğucu gazlar veya benzeri maddelerin bulundurulmasını, hazırlanmasını, yapılmasını veya naklini izne bağlamak veya yasaklamak ve bunlar ile bunların hazırlanmasına veya yapılmasına yarayan eşya, alet veya araçların teslimini istemek veya toplatmak,
k) Kamu düzeni veya kamu güvenini bozabileceği kanısını uyandıran kişi ve toplulukların bölgeye girişini yasaklamak, bölge dışına çıkarmak veya bölge içerisinde belirli yerlere girmesini veya yerleşmesini yasaklamak,
l) Bölge dahilinde güvenliklerinin sağlanması gerekli görülen tesis veya teşekküllerin bulunduğu alanlara giriş ve çıkışı düzenlemek, kayıtlamak veya yasaklamak,
m) Kapalı ve açık yerlerde yapılacak toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasaklamak, ertelemek, izne bağlamak veya toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapılacağı yer ve zamanı tayin, tespit ve tahsis etmek, izne bağladığı her türlü toplantıyı izletmek, gözetim altında tutmak veya gerekiyorsa dağıtmak,
n) İşçinin isteği, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller, sağlık sebepleri, normal emeklilik ve belirli süresinin bitişi nedeniyle hizmet aktinin sona ermesi veya feshi dışında kalan hallerde işçi çıkartmalarını işverenin de durumunu dikkate alarak üç aylık bir süreyi aşmamak kaydıyla izne bağlamak veya ertelemek,
o) Dernek faaliyetlerini; her dernek hakkında ayrı karar almak ve üç ayı geçmemek kaydıyla durdurmak,
OHAL iddialarına Bakan Yılmaz'dan yanıt!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz Habertürk TV'de soruları yanıtladı. Yılmaz, OHAL kararından darbe girişimine kadar birçok konuya değindi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz'ın konuşmasından dikkat çeken bölümler şöyle:
* MGK'da bütün hususlar ele alınacaktır. Önemli bir badireyi atlattık ancak tam anlamıyla atlatmış değiliz. Bir daha böyle hadiselerin yaşanmaması adına belli tedbirlerin yapılması gerekiyor.
* Milli Güvenlik Kurulumuz toplandı. Bakanlar Kurulumuz toplanacak. Önemli bir gün. Mutlaka belirli kararların alınması gerekiyor. Gerekli olan neyse MGK ona karar verecektir. OHAL için MGK değerlendirecek. Olağanüstü hal de hukukun bir parçası. Buna ihtiyaç var diye değerlendirirse MGK adım atabilir. Mevcut kurallarla belki de değerlendirebilir. Onu hep birlikte göreceğiz.
* Ankara'daydım, biraz geç öğrendim. Uzun süre boyunca inanamadım. Yeni nesil de malesef bununla tanışmak durumunda kaldı. Çok yara verici bir hadise. Milletimiz siyasi partileri ve medyasıyla sahip çıktı. Eyvah dedim, bir nesil kayboldu. Ama daha sonra olan gelişmelerle değişti.
* Provakasyonlara karşı dikkatli olmalıyız. Olayın ölçeği çok büyük, buna yönelik tedbir düşünülebilir. Noktasal bir takım eylemler mümkün, dikkatli olmalıyız. Kitlesel kalkışma püskürtüldü. Bu iş bağlanıncaya kadar da bu uyanık halimizi devam ettirmeliyiz.
* Genel anlamda değerlendirmeler var. Uyanık olmak, meydanları boş bırakmamak durumundayız. Halkımızdan ricam şu; lütfen parti siyasetini bir kenarı koyalım, gün o gün değil, farklılıklarımızı ortaya koyma günü değil. Çok değişik sesler olmalı.
* Normal bir siyasi tartışma farklılıklar her zaman önümüzdeki süreçte yapılabilir. Ama gün farklılıkların altını çizme günü değil.
* Bu FETÖ'cü terör yapılanması devlet içinde devlet oluşturan bir yapılandırma. Bu yapılanma çok uzun bir geçmişe dayanıyor. Dolayısıyla bununla mücadele de köklü bir mücadele olmak durumunda. Bu mücadeleyi elbette hukuk içinde yapacağız. İstihbarat çalışmalarından başka çalışmalara kadar bütün birikimler kontrol edilecek. Bu mücadeleyi hukuk içerisinde yapacağız.
* Acımasız bir şekilde insanlarımızı katleden, Meclis'imizi bombalayan bu yapılanmayı bütün kurumlardan temizlemek zorundayız.
* Ekonomimiz çok şükür, makro ekonomik temellerimiz sağlam. Bütçemiz gerçekten çok iyi idare ediyor. İstihdam üretmeye devam ediyoruz. Zaten saldıranların hedeflerinden biri ekonomimizdi. Türkiye inşallah en kısa sürede bu badireleri atlatacaktır. Daha iyi bir noktaya gidecektir. Güçlü hukuk devleti ekonomimizin temelidir.
* (Mehmet Dişli hakkında) Suçlar bireyseldir. Kimse bir yakınının suçundan sorumlu tutulamaz. Bir yakınından dolayı bir kimseyi zan altında tutmak doğru değil. Nasıl bir tavır gösterdiği önemli.
ŞENTOP: VATANDAŞIN HAYATI ETKİLENMEZ
Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı AK Partili Mustafa Şentop, OHAL ilan edildiği takdirde vatandaşın sokaktaki hayatının etkilenmeyeceğini belirterek, "MGK'da olağanüstü hal kararı verilip verilmediğini bilemem ama karar verilirse azami sınır altı aydır, daha da az olabilir" diye konuştu.
Mustafa Şentop NTV canlı yayınında şunları söyledi:
"Her şeyin yeni baştan değerlendirileceği, milletimizin tavrı dikkate alınarak, bir daha kimsenin darbeye girişmesini aklına getiremeyeceği bir sistemi Türkiye'nin kurması lazım.Türkiye idamı kaldırdı, anayasadan çıkarttı. Ben şahsi kanaatimi söyleyeyim, Türkiye'de belli suçlardan sınırlı olmak kaydıyla idamın olması lazım.Bunlardan birisi tasarlayarak adam öldürmektir. Yine aynı şekilde tecavüz suçları. Bunlar benim kişisel kanaatim. Anayasal düzeni silahla değiştirmeye yönelik suçlar. Yoruma müsait değil bunlar. Somut suçlar. Yoruma müsait olmayacak şekildi idam cezası olmalı."
"OHAL ANAYASADA VAR”
Şentop, OHAL'in bir yönetim şekli olarak anayasada var olduğunu belirterek, "OHAL uygulanırsa vatandaşımızın sokaktaki hayatının etkileneceğini düşünmüyorum. MGK'da olağanüstü hal kararı verilip verilmediğini bilemem ama karar verilirse azami sınır altı aydır, daha da az olabilir."
komşuları ile kahvelerde lokantalarda pazarlarda magazalarda avm' lerde toplu taşima araçlarında millet ile, kaynaşsa hatta onları eğitse, halkın sokakların yaşamını görse mi̇lleti̇n vatanin devleti̇n kalkınması ve güvenliği ile ilgili yapılması/yapması gerekenlere daha çok sahip çıkarlar di̇lek ve temenni̇si̇ i̇le. **** ve bu hakların verilmediği kamu görevlileri ile de yaşam şartları eşitlenince vatandaşlar/kumu görevlileri arasında eşi̇tli̇k yasa ve ilkeleri-nede uyulmuş olur dilek ve temennisi ile
"milletvekili lojmanları özelleşti adam gibi adam başbakan olarak keçiörende diğerleri başkentin her mahallesinde oturdu kıyamet kopmadı, halk ile komşuları ile kaynaştılar, halkın dertleri, sorunları, güvenliği ile daha yakından ilgilendiler, ama "özel konumu olan iller, ilçeler, 24 saat esasına dayalı mesaisi olan kurumlar/kuruluşlar dışında" mesele ankara i̇stanbul i̇zmir antalya vb gibi il kızılcahanan çamlıdere, kazan, beypazarı vb. gibi ilçeler de bazı bürokratlara tanınan mesele "hakim evleri - öğretmen evleri vb., kışla dışı ordu evleri ve özellikle general, subay. astsubay orduevleri̇, eş -çocuk - okul - pazar vb servis araçları ile /....bakanlığı, gnkbş, vb. ne ait ve vatandaşın giremediği beş yıldızlı kış/ yaz kampları, spor kulüpleri , lojman siteleri sayesinde milletten soyutlamış mi̇lleti̇n parasi i̇le yaşadıkları lüx yaşamları nedeniyle de millete tepeden bakan özel bürokrat ordusu'da milletvekilleri gibi halkın içerisinde ikamet etse "kıyamet kopmaz" ,