ANKARA VALİSİ ALÂADDİN YÜKSEL YAYIMLADIĞI GENELGE İLE RAMAZAN AYININ ANLAM VE ÖNEMİ İÇERİSİNDE GEREKEN HASSASİYETİN HER KADEMEDE GÖSTERİLMESİNİ İSTEDİ…
Ankara Valisi Alâaddin Yüksel yayımladığı genelge ile Ramazan ayının; fakir, kimsesiz ve düşkünlerin gözetildiği; yardımlaşma, dayanışma, kardeşlik ve sevgi bağlarının güçlendiği; ruhlarımızın güzel telkinlere ve uyarıcı öğütlere açık, manevi duygularımızın canlılık kazandığı mübarek bir ay olarak idrak edilmesini istedi.
Ankara Valisi Alâaddin Yüksel’in imzası ile Vali Yardımcılarına, Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na, İlçe Kaymakamlıklarına, Kamu Kurum ve Kuruluşlarına, Mesleki Teşekküllere, Dernek, Vakıf ve Kooperatiflere gönderilen genelgede, “Kutsal ayın anlamının birlik, beraberlik, dostluk, barış ve kardeşlik anlayışıyla arttırılmasında ve önemli hasletler olan sevgi ve hoşgörünün sosyal yardımlaşma ve dayanışma içerisinde geliştirilmesinde Vali Yardımcıları ve İlçe Kaymakamları başta olmak üzere Kamu Kurum ve Kuruluş Üst Yöneticileri ve tüm Çalışma Arkadaşlarımın gerekli hassasiyeti göstereceklerine inancım tamdır.” denildi.
Vali Yüksel’ in imzasıyla yayımlanan genelgede, Ramazan ayı boyunca hastaneler, hapishaneler, huzur evleri, yetiştirme yurtları ve çocuk yuvaları ile benzeri yerlerin ziyaret edilerek; ihtiyaç sahibi öksüz, yetim, hasta, yaşlı ve fakir kimselerin gözetilmesinin sevgi ve şefkatle ilgilenilmesinin gerekliliği vurgulandı.
Genelgede devamla, “İl ve İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının; Ramazan ayı boyunca fakr-u zaruret içerisindeki vatandaşlarımıza yardımlarını etkili, sürekli ve yaygın hale getireceklerdir. Ayrıca hali vakti yerinde ve hayır yapmak isteyenlerin imkânlarının da birleştirilmesi suretiyle fakir fukaranın iftardan yararlanması için uygun mahallerde aşevleri veya benzeri yerlerin kurulması imkânları araştırılacaktır.” denildi.
Ankara Valisi Alâaddin Yüksel, yayımladığı genelgenin sonunda, Kamu kurum ve kuruluşlarının sadece birbirleriyle iftar davetlerinde bulunmaları ile varlıklı kişiler ve diğer meslek kuruluşlarının kendi aralarında verdikleri iftar davetlerinden uzaklaşılarak; ihtiyaç sahibi öksüz, yetim, hasta ve yaşlılar ile fakir fukaraların iftar sofralarında buluşturulmalarının, bu kutsal ayın anlam ve mahiyetine uygun, sosyal yardımlaşma ve dayanışma duygularının geliştirilmesi bakımından daha yerinde ve faydalı olabileceğini belirtti.
Saygıyla sunulur.