banner94
KOLLARIMDAKİ KANATLAR
 
leylekleylek havada yumurtası tavada
leylekler yuva yapmıyor artık bizim oralarda
bebeyken duyardım takırtısını leyleklerin taş atardım yuvasına
ne çok zaman olmuş leylek görmeyeli takırtısını dinlemeyeli
leylekleri görmeyen çocuklar nerden bilecek bu tekerle(n)meleri
leyleklerin getirdiği son çocuk benim sanki
şimdi ki çocuklar analarından çıkıyor bir kayzer bıçağıyla
halbuki ne güzeldi leyleklerin çocukları yüklenmesi


beni leylekler getirdi çırçıplak, geldiler bırakıp gittiler yaban ellerde
hala dünyalı olamadıysam bundan herhalde
bundan olmalı göçüp gitmeyi özleyişim hiç büyüyemeyişim
bundanyadırgılığın beni tutsak edişi
bundan yuvamın rüzgara açık olması yavrumun uçuşunu özleyişim
ben bir yerden geldim dünyalı değilim
 
bizim oralarda insanlar sadece terler
utanırım saklıca yaptığımdan dünyaya canlıca saldıklarımdan meniden kandan
ama utanmam dünyanızda kalabalıkta terimi fışkırtmaktan
temaşanın zevkini tattım diye temaşa ederim
gözümü dudaktan sakınmam her güzele meylederim dünyanızda
zatına yaklaşmaya güç yetiremedim de ondan zatına yaklaşmayışım
dilimin tutuk kalması hep kendi başına sevgiliyi anması bundan
kavuşmayı tattım da ondan özlüyorum kavuşmayı
hiç kavuşamadığım için kaçıyorum kavuşmalardan
 
eksilmeden üflenen belki değerde üflenene
yaklaşırım eksilmeyene diye palazlayıp yalpalayıp yalpak durmam
yangını tattığım için yangından kaçıyorsam ne kadar sönse o kadar tutuşmam
ondandır gözüm kaçar gözden ama yine de yorulmaz aramaktan
kaşa bakmaktan kirpiğe bakmaktan
kendi serencamımı bildiğimden düşünebiliyorum büzülüp büzülüp de hiç
olabilmeyi
daralıpdaralıp da sonra salsam kendimi dünyayı kaplayacak kadar olabileceğimi
 
bizim oralarda fitne fesat fahşa akıldan bile geçmez
her kadın her erkek alabildiğine alabilemediğine güzel
orda erkeklerle kadınlar ya sevişir ya da usturuplu sohbet eder
yoktur öyle hem öyle hem böyle dilin ardında gizli bir kelime
sevişemeyeceklerimle söyleşmekten kaçınmıyorsa dilim
memleketimdeki sohbeti özlediğimdendir benim
yoksa ben de o kadar saf değilim
sizin dünyalı vehimleriniz benim de tenimi ürpertiyor
benim de uykularım kaçıyor ürperişlerimden ama sizden biri değilim
bana yakıştırarak bulaştırıyorsunuz yapışıklığınızı sadece vehim olarak beyaz bir sayfada
ötesi yok bulamayacaksınız ben de bir dünyalı eylem başka
 
çünkü ben leyleklerin getirdiği bir yadırgıyım dünyanızda
leylekler bunun için bırakıp gittiler beni düşünesiniz diye “bu adam nereli?”
bazen aldanıyorsam sizin aldanışlarınıza
bulduğumdandır aldanışlarınızda dünyamdan bir parça
seviyormuş gibi yapışınız aldatıyor beni sevebildiğinizi sandırarak
sonra sevişiyormuş gibi yapıyorsunuz aldatarak
ben bilmiyordum yaşayarak öğrendim dünyanızda
sevgiler bitiyormuş katışmadansevişiliyormuş sanal bir aynada
dokundukça katılaşıyormuş beşerin teni, katılaşmak için sevişiliyormuş dünyanızda
ama bizim oralarda dokundukça yumuşuyor ten, katışıyor hiç ayrılmamacasına,
olmasa zatı temaşa hiç ayrılmazlar da
beni leylekler getirdi gönüllü bile değillerdi düşürüp bırakıp gittiler
gökten düştüm ben bütün çıplaklığımla
çırpınıp duruyorsam kanat çıkarabilmek için kollarımdan çocukluğumdan bir hatıra
anlamadığınız sayıklamalarım memleketimin dilini hatırlama çabamdan
sizin konuşmalarınız eksik benim sayıklamam fazla
çünkü benim sayıklamamda köklerimin manası var
ben sizin dilinizi kullanıyorsam sayıklayarak gösteriyorsam yaralarımı
göğsümdeki dövmeyi alnımdaki damgayı çıplak kalarak
göğsümü açtıysam dilinize dudağınıza kirpiğinize
aradığım merhemime bir yara
sizin çarpık bilincinizin gizli dili yakışmıyor benim nasihatime
ben çırçıplak dolaşır olduysam aranızda göğsümü gererek nasihate yatkın
yaradılışımdan
bakın ne belimde ne koltuk altımda bir ondörtlü yok
silahım yok bedenimden başka ne zırhım var ne kılıcım ne de kargım sadece çıplaklığım
çıplaklığımdan cesaret bularak diye
belki nasihat gösterirsiniz dokunarak
çıplaklığım aldatıversin sizi hep bilerek aldandığınız gibi
aldanarak dokunursanız teninizden süzülür bir üfürük,
dokunur ruhunuza.
 
üfürük biriktirdim bir ömür bende ondan çok
üfürdüm üfürüldüm üfürükçüye çıktı adım
kimler yok ki üfürüklerin sülalesi yetmedi bir de gölgesi
her üfürük üfürüğüme eklendi aldı onlardan bir maya
her rüzgar üfürüyorsa beni artık üfürükdaş olduğumuzdan
ama üfürüp de katılan katlayan bir yabancı gibi geçince yanımdan
hatırlıyorum o zaman beni leyleklerin getirdiğini
bilmiyor kalabalıklar yakınlığın kıymetini
üfürükle bulaşan üfürüğe bulaşan ayrılabilirmiş gibi sanki
ben dünyalı değilim anlamam sizin yabanıllıklarınızdan
olmuşu olmamış yapma çabanızdan olmuştan kaçmanızdan
utanmam düşündüklerimden çırpınırken düşürdüklerimden
keşke yok hayatımda
geniş omuzlarım var sizin dünyanızı taşıyan
çırpınıçırpını kanat çıkaracağım kollarımdan
bir üfürük değil miydi leyleği de uçuran
kanatlarım çıkınca gideceğim leyleklerin ardından
üfürüğümde üfürüğünüzden bir parça
siz bilmiyorsunuz kollarınızda saklı kanatları
dünyanızın rüzgarına üfürük ekleyerek üfürüğünüzden eksilterek
şişecek sanıyorsunuz yelkenlerinizi ama geminiz limansız bir okyanusta
ben gideceğim geldiğim yere kollarımdaki kanatlarla
kızıma da söyleyeceğim onu leyleklerin getirdiğini
çırpınmaktan vazgeçme diyeceğim düşürdüklerinden utanma
kanatların çıkınca hiç durma buralarda
leylekleylek havada yumurtası tavada.18.05.2010
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
hacı 2012-07-02 11:07:15

dert adımı söyletir

Avatar
cengiz ünal 2012-07-18 18:39:32

helal arkadaşım tşklrirtipatı kopardık be arkadaş

Avatar
şinasi 2012-12-11 20:35:11

şiştim..vallahi şiştim

Avatar
yolcu 2013-01-03 22:41:52

Tek kelime anladıysam arap olayım.

banner83

banner26